Translate

Writing about everything.

12 Ocak 2015 Pazartesi

Miyom Ameliyatı

Merhaba Tekrar,

Ameliyat günüm...

Doktorum bir gün öncesinden 12'den sonra herhangi birşey yiyip içmememi söylediği için sabah ailemden geç uyandım. Annem, babam ve eşim kahvaltılarını bitirmek üzereydiler ben uyandığımda. Normalde ne olursa olsun kahvaltı yapmadan evden çıkmayan ben aç bir şekilde hastanenin yolunu tuttuk. Bu arada diğer annem de bizimleydi ve bu sebeple 2 araba gittik. Hastane olarak doktorumla Medicana'yı tercih ettik. Kendisi yinede diğer anlaşmalı hastanelerden de bahsetti ama işin doğrusu hastaneden çok benim için önemli olan doktorumdu. Bu yüzden hastane bütçesini sınırlı tutmak istedim. Eskişehiryolunun acil tarafından giriş yaparak hastane önündeki otoparka ameliyat için geldiğimizi söyledik ve hemen zincirleri açtılar rahatça arabamızı park ettik. 

Katımıza çıktık ve odamıza yerleştik. İşin doğrusu bu kadar güzel ve temiz bir oda beklemiyordum. Kendimi hastaneye değilde bir otele gelmişim gibi hissettim. Banyosu, odanın içinde ayrıca bir lavabosu ve dolabında da kasa ve refakatçi için daha sonra yatağa dönüşecek bir de koltuk vardı. Kat kadın-doğum katı olduğundan her taraftan bebek sesleri geliyordu. Bu arada eşim yatış işlemlerini halletmek için alt kata indi. Bu arada hemşire gelip benim ameliyatta giyeceğim elbiseyi verdi ve birçok soru sordu. Sigara içiyor musun içiyorsan kaç tane? Daha önce ameliyat oldun mu? Miyom sende nasıl bir rahatsızlık veriyordu? Hiç düşük yaptın mı vs gibi sorular. Bir de elbise dediysem kalınca kağıttan yapılan bişeydi ve arkası açık yinede büyük olduğundan gayette kapanıyordu. Elbise öncesi göğüs röntgenim çekilecekti. Bu yüzden hastabakıcı tekerlekli sandalyeyle gelerek beni götüreceğini söyledi. Çok şaşırdık çünkü gayet ayaktayım ne gerek var diye düşündük ve gerek yok ben yürürüm dedim. Yalnız sanırım tekerlekli sandalyeyle olunca geçiş yerleri farklı oluyordu kısa bir zaman asansör bekledik çektirip geldik röntgenimizi. Odamıza geri döndük ve hazırdımmm... 



Herkese hoşçakal diyerek tekerlekli sandalyeye oturarak odamızın tam karşısındaki ameliyathaneye girdim. En son eşimi gördüm ve el sallayarak gülümsedim. Gayet gülümseyen ben, ameliyathaneye girdiğimde ağlamaya başladım. Hemşire kolumdan damar yolumu açtı ve kan aldı. Ameliyathanede bu arada dolmaya başladı. Anestezi uzmanı ve erkek bir hemşirede geldi. Ve ben halen daha ağlıyordum. Böyle içli içli...:) Hemşire açtığı damar yolunda 2 tane iğne yaptı birinin sakinleştirici olduğunu söyledi. Kendi doktorum girdi içeri ve beni ağlar gördüğü için şaşırdı sanırım. aaa duygusalız biraz sanırım dedi hemşire kimseye söylemeyiz merak etme rahat rahat ağla dedi. Aneztezi uzmanı epidural yapacağını söyledi ve bu arada beni sabit tutmak için erkek hemşire beni tuttu ayaklarımı oynatmamamı söyledi. Gerçekten hepsi çok naziktiler. Epiduralim takılırken öyle korkunç bir acı olmadı iğne vurulmaktan farklı değil ama daha uzun sürüyor. Ama aaaa diye bağırdığımı hatırlıyorum bağırmak rahatlatmıştı. Aneztezi uzmanı ayaklarımı hissetmeyeceğimi ve korkmamam gerektiğini söyledi. Evet saniyeler içinde belimden aşağısını hissetmedim. Beni yatırdılar ve hemşire bir iğne daha vuracağını söyledi. Meğer o iğneyle bayılacakmışım. :) (Genel anestezinin ilacıymış)  Yine de ağlama, epidural ve diğer sakinleştirici iğne ile epeyce sersemlemiştim zaten. İlaç damarlarımdan geçerken bayağı bir acıdı. En son söylediğim kolum kolum acıyor oldu. Hemşire şimdi geçecek merak etme derken gittim zaten :)

Uyandığımda ne mi oldu onu da diğer yazıma saklayayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder