Merhaba,
Miyom ameliyatımı eylülde oldum ve ameliyat olmadan önce de çok araştırdım bu konuyu. Bana yetersiz geldi okuduklarım. Bende kendi deneyimimi paylaşmak istedim. Belki okuyanlara da yararı olur.
En azından farklı bir hikaye ve tecrübe...
Bu
yazımı sadece artık birlikte olmadığım Miyomuma ithafen yazıyorum :) Ne
olsa 4-5 senedir birlikte acı tatlı günler yaşadık onunla. Şuan bunları
yazarken ameliyat yerim sızlıyor. Hehe. Neyse efendim ne zaman başladı
bu miyom maceram ondan başlayayım.
Bundan
4 ya da 5 sene önce ilk defa karnımın şiş olduğunu hissettim. Hemen
söyleyim zayıf biriyim. Ufacık bir şişlik ağrı
vs hemen hissederim. O sıralar ağrı yoktu ve sadece şiş diye karnım
doktora gideyim dedim. Şişlik dediysem o kadar azdı ki şişlik. O sıralarda nasıl bir yoğunum
anlatamam. Randevümü aldım ve benden bir sürü test istediler geçmiş gün
hatırlamıyorum neler istendi ama ben randevü aldıktan sonra işlerimin
yoğunluğu sebebiyle gitmekten vazgeçtim. Ne olsa sadece karnım şişti ve
işlerim daha önemli gelmişti bana. Dediğim gibi o yıl gitmedim bir daha
ancak yoğun bir şekilde spora başlamıştım. Göbeğime kendimce çözümü
böyle bulmuştum. :)
Bu
randevüye gitmediğimin üstünden 1 sene geçmiş ve ben evlenmiştim. İş
değiştirmiş ve daha da yoğunlaşmış ve ciddi bir stress ile çalışıyordum.
Evlendiğim yıl o kadar çok hastalandım ki iş yapıyordum hasta olup evde
dinlenmek zorunda kalıyordum tekrar iş tekrar zorunlu dinlenme tekrar
iş tekrar dinlen derken bende karın ağrısı başladı. Önceleri işlerimin
stresinden psikolojik sandım bu karın ağrısını ve çok üstünde durmadım.
Ama dedim ya o kadar çok nezle-gripte oluyordum ki en sonunda pes ettim
ve doktora gitmeye karar verdim. Doktor hastane maceram başlamış oldu.
İlk gittiğim doktor Başkent Hastanesi Aile Hekimiydi. Ve bana sende
akdeniz ateşi olabilir dedi ve kocaman soru işareti koydu. ???? O nasıl
bir hastalık ki diyerek o zamanda tıpkı miyom ismiyle ilk karşılaştığım
an gibi başladım araştırmaya. Bende çok kötü bir huy var araştırma huyu.
İlla inceleyeceğim araştıracağım. Kabul etmem gerekir ki çoğu zamanda
gereksiz zaman kaybına, kulaktan dolma yanlış bilgiler arasında
boğulmama da yol açıyor. Ancak bu huyumdan hala daha vazgeçebilmiş
değilim. Neyse benden kan aldılar idrar testi yaptılar ve ultrasona
gönderdiler. Sonuçta teşhis koyamadılar ama doktorun soru işaretine
takmıştım bir kere. Derken Ankara'daki en iyi Akdeniz Ateşi Doktorunun
özel muayenesine gittim. Bana yaklaşık 30 soru sordu arka arkaya
durmadan çoğu evet-hayır şeklindeydi. Sonra hızlıca muayene etti ve bana
dedi ki yavrucum sende akdeniz ateşi filan yok sapasağlamsın
evliymişsinde git çocuğunu doğur :) Ben ordan nasıl mutlu bir şekilde
çıktım anlatamam. Ve sapasağlasın dediği içinde uzun bir süre karın
ağrısının psikolojik olduğuna inandım.
Derken çok sevdiğim biricik dostum acil bir ameliyata girdi ve bir yumurtalığı ve 15 cm büyüklüğünde bir kisti alındı. Ve kendine gelipte iyileştiğinde hemen bize kızlarrrrr hemen jinekolog randevüsü alıyorsunuz ve kontrole gidiyorsunuz dedi. Derken hemen olmasa da ilk fırsatımda kendimi Başkent Hastanesinin Kadın-Doğum bölümünde muayene de buldum.
Ultrason ile muayene olurken
Doktor: (gayet sakin bir sesle) hımmmm sende miyom var
Ben: O ne? Kötü birşey mi? Ne demek? Nerde? Ne? (filan gibi muayene esnasında şuan hatırlamadığım bir sürü sordum.)
Doktor: Kadınların çoğunda vardır çoğu kimse farkına bile varmaz kanser değildir her zaman ameliyat gerekmez hemen çocuk doğur. ( Ben kanser???? Çocuk doğur???) Evet yıllar sonra tekrar doktor bana çocuk doğur demişti.
Doktor:
Seninki 3 cm ama takip etmek gerekir. 3 ay sonra tekrar gel büyüyen bir
miyom mu bakalım tekrar bu arada eşinle konuş doğurmaya karar
verirseniz iyi olur.
Ben: doğurursam gidiyor mu?
Doktor: Hayır gitmez. Hamilelik esnasında aynı kalabilir küçülebilir ilk aylar büyüyebilir ama.
Ben: Hımmm.
İçimden
ne mi düşünüyorum. Niye doğurucam o zaman ne işe yarayacak
gitmeyecekse...Büyüme riski de var üstelik niye çocuk doğurucam ki.
İstemiyoruz ki şuan yoğunuz bebeğe hazır da değiliz zaten derken
doktorun odasına geçtik. Ben tüm düşüncelerimi değil ama doktora biz
şuan bebeği hiç düşünmüyoruz dedim. Doktor ozaman takibe alalım seni 3
ay sonra yine gel büyümez ise 6 ayda bir gelirsin dedi. Derken ben başta
3 ay sonra 6 ay sonra 8 ay filan diye diye kontrollerime gitttim. Her
seferinde ufak ufak bir büyüme ya da hiç bir değişiklik olmuyordu
miyomumda. Zaten o kadar önemsiz bir hal almıştı ki bende. Sadece
öylesine kontrole gitmeye başlamıştım. Bu arada ağrılarıma alışmıştım.
Devamlı her gün süregelen bir ağrı. Ama nasıl desem size böyle tatlı
tatlı bir ağrı rahatsız etmiyordu beni dedim ya alışmıştım da.
Bu
arada işlerim tekrar stressli üzüntülü bir hal almaya başlamıştı. Ve
karın ağrım korkunç boyutlardaydı. Miyom ameliyatımdan yaklaşık 2 ay
önce. Hayat standardımı düşürecek iş yapamayacak hale
getirmişti artık beni. Ama gittiğim kontrollerde miyomumda büyümüyordu
sorun kesin stressli hayatım olmalı ve psikolojik bir ağrı yaşıyor
olmalıydım diye düşündüm. Yine de dayanamadım ve randevü aldım
tekrardan. Miyomumun 3 cm olduğu zamandan o zamana aynı doktorun
kontrolündeydım. Yine gayet sakin bir sesle: hımmm biraz büyümüş 5 cm
olmuş dedi. Açıkçası ben hiç önemsemedim. Çünkü çok sakin bir doktor
gerçekten. Odasına geçtiğimizde bombayı patlattı. Ameliyat olman gerekir
artık diye. Ben olmazsam ne olur? Açık mı kapalı mı? Hemen hamile
kalsam ne olur? (sıkıştım ya saniyelik olarak düşündüm) diye sorular yöneltmeye başladım hemen. Çünkü gerçekten
doktorum sormadan nedense ayrıntı vermiyordu. Sorduğum kadar cevap aldım
ama eve gelene kadar arabada daha sormadığım bir sürü sorumun olduğunu
farkettim. Ama kararımı vermiştim bu doktorla devam etmeyecektim.
Nedenine gelirsem: Randevülü gitmeme rağmen beni odasında bekletmek
suretiyle muayene odasına benden sonraki 2 kişiyi aldı. Açıkçası bu
bende önemsenmiyorum duygusu yarattı.
Bu
arada halen daha işler çok yoğundu. Ama artık ağrılar sebebiyle
ertelenemeyecek bir haldeydim. Yine çok yakın bir arkadaşımın ablası
yaklaşık 1,5 yıl önce miyom ameliyatı olmuştu ve o zamanlar bana ablam
çok memnun lütfen birde ona muayene ol demişti hemen bu konuşmalarımız
aklıma geldi. Gecikmeksizin doktordan randevü aldım. İlk defa eşimle
birlikte gittim. Çünkü soracağım soruları unutuyordum. :) Böylece
mükemmel bir doktor ile tanışmış oldum. Beni muayene ederkende benle
konuşurken de inanılmaz güvenmiştim. Hissediyor insan gerçekten hayatını
emanet edeceği doktoru. Daha ayrıntılı ama gerçekten gerektiği kadar
bilgi verdi. Daha ben soru sormadan soracağım bütün cevapları almıştım.
Diğer doktor ile aynı karardı neticede ancak farklı olarak 2 miyomum
olduğunu bunların birleşik olduğunu ve 8 cm olduğu söyledi. Hemen
acelesi var mı diye sordum. Hayır acelesi yok ama yinede ne kadar erken
ameliyat olursan o kadar iyi olur dedi. Böylece ayrıldım. İlerleyen
günlerde, hızlıca işlerimi organize ettim eşimle kısa bir seyahate
çıktık. Bu arada kendi anneme eşimin annesine haber verdik. Kısa bir
zaman sonra ameliyat olacağımı. Canım annem ve babam ne zaman ameliyat
olacaksın ona göre ayarlama yapalım ve yanında olalım dediler.
Döndüğümde doktorumu aradım ameliyat olmak istediğimi söyledim. Günümüzü
kararlaşırdık.
Annemle
sık sık telefonda konuşuyorduk. Annem sağolsun bana 3 pijama, 2 terlik
ve 5 tane iç çamaşırı aldı. Hastaneye giderken bunlara ek olarak ıslak
mendil selpak gibi şeylerde koydum çantama. Ameliyat yaklaşmıştı...
Bir
sonraki yazımda en önemli konuyu ameliyatımı ayrıntıları ile
anlatacağım ve tabiiki doktorumun ve ameliyat olduğum hastanenin ismini
de vereceğim.
Kalın sağlıcakla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder